Arşiv

Nedenleri

Etiketler

Tedavileri

Yorgunluk

Hastalığın Tedavisi-Nedir-Sebepleri-Videosu izle 22 Temmuz 2009 Çarşamba

Yorgunluk yerine göre çeşitli biçimlerde betimlenen bir durumdur. Halsizlik, isteksizlik ya da “içe kapanma”, coşku ya da ilgi kaybı, enerji ve girişkenliğin azalması, uyuşukluk, bitkinlik gibi sözcüklerle anlatılır. Yorgun insan genellikle güçsüzlük duyar ve dinlenmek ya da uyumak ister.
Uzun süreli bedensel etkinliklerin ya da yoğun bir iş gününün sonunda insanın yorgunluk duyması doğaldır. Yoğun düşünsel zorlanmaları ve şiddetli heyecanları izleyen yorgunluklar da olağandır. Böyle durumlarda yorgunluğun nedeni belirli olduğundan insan genellikle hekime başvurma gereksinimi duymaz.
Oysa uzun süreli, yani kronik yorgunluk hiçbir koşulda olağan bir durum değildir. Bazen gerçek bir organik rahatsızlığa bağlı olarak ortaya çıkar, ama genellikle ruhsal kökenlidir yada en azından ruhsal etkenlerden kaynaklanır.
Yorgunluk sürekliyse ve nedenleri saptanamıyorsa kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken bir belirtidir. Bu durumda bir hekime başvurulmalıdır. Tıpta asteni ya da zafiyet adı verilen şiddetli halsizlik vücudun gücünü yitirmesidir. Genellikle ilgi ve coşku yitimine yol açan ruhsal çöküntüyle birlikte görülür. Yorgunluk duygusu ruhsal-bedensel yapıya ve yorulma eşiğine göre kişiden kişiye değişir. Ama asteni olağan yorgunluktan farklıdır. Olağan yorgunluk ağır ve uzun bir çalışmadan sonra duyulur; genellikle yeterli bir süre dinlenince geçer ve kişi yeniden gücüne kavuşur. Olağandışı bir yorgunluk durumu olan astenide ise uzun süre dinlendikten sonra bile aynı ölçüde yorgunluk duyulur. Asteni beynin kan dolaşımından sürekli alması gereken oksijen ve glikozu (şeker) alamaması durumunda ortaya çıkabilir. Örneğin kalp hastalıklarında kan dolaşımı etkilendiğinden kronik asteni gelişebilir. Kansızlık da beyne giden oksijen miktarını azaltır. Şeker ve Addison hastalıklarında her zaman asteni görülür. Başta böbreküstü bezleri ve hipofiz olmak üzere iç salgıbezlerinin işlev bozuklukları asteniye yol açabilir. Son bir asteni nedeni de yoğun heyecan ve ruhsal çatışmalardır. Psikoasteni adıyla anılan bu durum bir ölçüde kişinin yaşamında temel bir amacın yokluğundan kaynaklanır. Sinir sistemi astenisi Nevrasteni sözcüğü sinirsel yorgunluk anlamına gelir. Tıpta bu terim bedensel hareket ve yorgunluklarla ilişkisi olmayan “sinirsel” kökenli bedensel güçsüzlük için kullanılır. Nevrasteninin çok sayıda belirtisi vardır. Başlıca duyusal bozukluklar arasında artkafa bölgesinde baş ağrısı, rahatsız edici duyumlarla birlikte kırıklık, sinir ağrıları (nevralji), gürültülerden korkma, irkilme, baş dönmesi sayılabilir. Başlıca işlevsel bozukluklar sindirim zorluğu ve kabızlık, başlıca kalp-dolaşım sistemi bozuklukları ise düşük tansiyon, kalp ağrıları ve bilinç kaybıdır. Sinirsel-ruhsal bozukluklar arasında da ruhsal çöküntü, bellek ve dikkat zayıflığı, özellikle sabahları yorgun uyanma, irade kaybı (abuli), uykusuzluk ve cinsel etkinlikle ilgili bozukluklar yer alır. Bu kadar çok ve çeşitli belirtinin bir arada görülmesi tablonun iyice karışmasına yol açar. Dolayısıyla hastanın ailesi ve hekimi de çoğu kez ona gereken önemi vermez. Ailesi hastanın yakınmalarının düşsel olduğunu düşünür; hekim ise çoğu zaman en çok göze çarpan belirtileri tedavi etmekle yetinir. Yorgunluk başlı başına derin araştırmalar gerektiren bir belirti değildir. Ama dikkatle değerlendirilmeli ve izlenmelidir, çünkü bazen önemli hastalıkların belirtisi de olabilir.
Kaynak: http://www.saglik-dunyasi.net/yorgunluk/

Etiketler

Arşiv